Sizlerle ilk olarak www.ilacsizyasiyoruz.com sayfamızla tanışmıştık. Uzun bir süredir ben ve ekibim, doğal ve sağlıklı beslenme deneyimlerimizi sizlerle paylaşıyoruz.
Yaklaşık 16 yıl boyunca mücadele ettiğim sağlık sorunları artık öyle bir hal almıştı ki vücudum çeşitli kimyasallar ve ilaçlarla doluydu. Birçok alternatif yöntemden, özel karışımlardan ve masaj terapilerinden yararlandım. Bu uygulamaların faydasını görsem de tam olarak sağlığıma kavuşamıyordum.
Sonunda, sağlığıma kavuşmamın tek yolunun temiz, düzenli ve sağlıklı beslenme olduğunu keşfettim. Sahip olduğum hastalıklar ile mücadele etmek, temiz ve doğal gıdalara ulaşmak hatta GDO’suz, ilaçsız, pestisitsiz ürünler bulmak istedim ama bunun hiç de kolay olmadığını fark ettim. Zaman içerisinde, sağlıklı beslenmek için temiz ve katkısız gıda maddelerine nasıl ulaşacağım diye düşünmeye ve araştırmaya başladım.
Günümüzde hala taze ve temiz ürün bulmanın zor olduğunu hepimiz biliyoruz.
Sadece temiz gıdalara değil, aynı zamanda hastalıklarımın sebep olduğu bazı semptomları azaltabilmek amacıyla özel yağlara, sabunlara ve kremlere de ihtiyacım vardı. Ancak kullanacağım yağların, kremlerin ve sabunların doğal ve katkı maddesi içermediğinden emin olmam gerekiyordu. Kimyasal madde içermeyen ürünleri nereden bulacağımı bilmiyordum.
Uzun süren araştırmalarım sonunda, doğal olduğunu düşündüğüm ürünleri alıp kullanmaya başladım. Bu sefer de kullandığım ürünlerin faydasını görmüyor, üstüne daha da kötü semptomlar yaşıyordum.
Beni daha iyi anlamanız için size bazı örnekler vermek istiyorum:
- Safra kesemi temizlemek için uyguladığım kürün içerisinde; keten tohumu yağı, çörek otu yağı, kırk kilit otu (at kuyruğu), avokado yaprağı ve karahindiba bulunuyordu. Yağların soğuk sıkım yöntemiyle üretilmiş olması ve içeriğinde pestisit bulunmaması gerekiyordu. Safra kesemi uyguladığım kürler ile temizledim ancak aradığım özelliklerde yağlar ve bitkiler bulabilmek için gerçekten çok yüksek ücretler ödemek durumunda kaldım.
- Geçirgen bağırsak hastalığımın tedavisinde çörek otu yağı ve keten tohumu yağı kullanıyordum. Fakat geçirgen bağırsak sendromu çok hassas bir rahatsızlık olduğu için kullandığım yağların analiz raporlarını aradım ancak bulamadım. Yağlar aradığım özelliklere ve içeriklere sahip değildi. İşin ilginç yanı ise aynı ürünü satan büyük markaların fiyat aralıkları birbirine hiç uymuyordu. Daha da kötüsü, birçok firmadan ürünlerin analiz raporlarını istediğimde hiçbir geri dönüş alamadım.
- Akciğer tutulumu rahatsızlığından dolayı rahat nefes alamıyordum. Nane yağı ve okaliptüs yağı ile yaptığım kür, rahat nefes almama yardımcı oluyordu. Akciğerimi kuvvetlendirmek, kansızlık ve demir eksikliğimi gidermek için keçi boynuzu özü tüketmek istiyordum fakat ürünleri bulmam çok zor oluyordu.
- Ayaklarımda kaşıntı, çatlama ve kuruma gibi sorunlar vardı. Bu sorunlarla mücadele edebilmem için lavanta yağı ve kantaron yağı içeren kremler kullanmalı veya kına yakmalıydım. Ancak ya katkı maddesi içeren ürünler buluyordum ya da sağlıklı olanları temin edebilmem için ciddi ücretler ödemem gerekiyordu.
- Saç dökülmesi, kepek ve egzama problemlerim için kullandığım şampuan, krem ve yağların, en doğru ve en doğal olanlarını bulabilmek için çok uğraşmış ve ciddi paralar harcamıştım. Bu süreçte, doğru ürünleri bulabilmek için denediğim kötü ürünlerin yan etkileri de ayrı bir problem oluyor, cildimde ciddi deformasyonlar oluşuyordu.
- Ankilozan Spondilit hastalığına bağlı yüksek CRP değerimi düşürmek için zerdeçal, zencefil ve karabiber gibi baharatlara ihtiyacım vardı fakat etkili bir ürün bir türlü bulamıyordum.
- Mide ve bağırsak sorunlarım için elma sirkesi ve bunun gibi güçlü probiyotiklere ihtiyacım vardı. İlaçsız Elma Sirkesi bulmak zor oluyordu.
- Böbrek taşlarımı temizlemek için zeytinyağı ve limon ile hazırladığım kürü uyguluyordum fakat kullandığım zeytinyağının fenol oranının yüksek olması gerekiyordu. Bu yüzden de makul fiyatlardan satın almak oldukça zordu.
- Sağlıklı yaşamak için soğuk sıkım yağları, bitki çaylarını, sabunları ve uçucu yağları bulmak ve güvenle kullanabilmek benim için oldukça zordu. Uzun zaman harcadığım bu süreçte, yeni yeni sağlık sorunları ile karşılaştım ve yüksek miktarlarda para harcadım. Bu sürecin sonunda; İhtiyacım olan ürünlerin en doğal ve uygun fiyatlı olanlarını nasıl temin edebilirim? diye düşünmeye başladım.
Bir yandan da İlaçsız Yaşıyoruz adlı sayfamızda, okuyucularımızın sağlıklı bir yaşama sahip olabilmesi için bilimsel makaleler paylaşıyor ve doğal kürler tavsiye ediyorduk. Takipçilerimizin neredeyse hepsi bu kürleri yapabilmek için bahsettiğimiz doğal ürünleri nasıl temin edeceklerini soruyordu.
Takipçilerimizin istekleri doğrultusunda temiz ve doğal ürünleri aramaya koyulduk. Bulduğumuz birkaç firmada ürünler oldukça pahalıydı. İndirim ve analiz raporu istediğimizde de kabul etmediler. İşte biz İlaçsız Yaşıyoruz ekibi olarak, sağlıklı ve ilaçsız bir yaşam için büyük adımlar atmaya karar verdik, takipçilerimiz için tanıdıkları ve güvenecekleri bir marka olan İlaçsız Market’i kurduk.
Doğru ürünleri temin edebilmek için, istediğimiz raporları ve analiz sonuçlarını veren üreticiler ile görüşmeye devam ettik ancak 20 üreticiden sadece 4-5 tanesi istediğimiz raporu verebildi. Bu raporları incelediğimizde ürünlerin içerisindeki etken madde oranlarının doğru olmadığını fark ettik. Fonksiyonel tıp uzmanı, aromaterapi uzmanı, organik ürün uzmanı, kimyager, gıda mühendisi, biyolog ve öğretim görevlileri ile iletişime geçerek, elimizdeki raporlarda yazılı olan maddelerin hangilerine dikkat etmemiz gerektiğini bilimsel olarak bize anlatmalarını istedik ki, İlaçsız Yaşıyoruz ekibi olarak biz de etken maddeleri güçlü, fayda oranı yüksek, kaliteli ve doğal ürünlere ulaşıp sizlere ulaştırabilelim.
İnsanlara sağlıklı yaşamaları için doğal ürünlerin satışını yapacak olmamız bana ve ekibime düşen sorumlulukları artırdı. Hedeflerimizi ve tutkularımızı bir kenara bırakmadan, bilimsel kanıtından ve doğruluğundan emin olduğumuz tüm yöntemleri, ürünlerimiz üzerinde uyguladık.
Hepimiz, bu hayatın tadını çıkarmak ve nefes alabilmek için tek bir bedene sahibiz. Bu yüzden bu hayatı en iyi ve en sağlıklı şekilde yaşamalı, kendimize ve bedenimize gereken özeni göstermeliyiz. İlaçsız Market ekibi olarak sağlıklı bir yaşam sürmeniz için daima yanınızdayız.
Bugün giderek büyüyen ve büyüyecek olan İlaçsız Yaşıyoruz ailesi olarak sizlere, en güvenilir ve en sağlıklı ürünleri temin edebilmek için yeni markamızı oluşturduğumuzu duyurmak istiyoruz. Oldukça zor ve uzun bir dönemi geride bırakarak, sizlere ilaçsız yaşamanız, güvenilir ürünlere kolayca ve uygun fiyatlarla ulaşmanız için yardımcı olmaya devam etmek istiyoruz.
Yaşadığım sağlık sorunlarını ve iyileşmek için uyguladığım doğal yöntemleri merak ediyorsanız İlaçsız Yaşıyoruz sitesine veya ilacsizyasiyoruz instagram hesabına bakabilirsiniz.